Kadinlarin Yaptirmasi Gereken 10 Test

1- Meme

Hangi tani yöntemi?: Mamografi
Meme kanseri erken evrede teshis edildiginde artik ölümcül bir hastalik olarak görülmüyor. Dolayisiyla erken teshis için 20 yasindan sonra memenizi ayda bir kontrol etmenizin yani sira, 2-3 yilda bir doktor muayenesinden geçin. Ayrica uzmanlar 40 yasindan itibaren her yil mamografiçektirmeniz gerektigine dikkat çekiyorlar. Eger birinci derecede akrabalarinizdameme kanseri varsa, daha siki takip altinda olmalisiniz.

Nasil uygulaniyor?
Mamografide düsük doz x-Ray, yani iyonizan radyasyon üreten bir tüp ile meme inceleniyor. Inceleme için hasta mamografi denilen röntgen cihazinin önüne oturtuluyor. Meme x isinina duyarli bir levha üzerine yerlestirilerek sikistiriliyor. Ardindan radyasyon verilerek, her ikimemenin iç yapisinin görüntüleri filmde olusturuluyor.

Neden önemli?
Mamografide, meme kanseri henüz ele gelen bir kitle olmadan, yani kireçlenme asamasindayken tespit edilebiliyor. Bu sayede meme kanseri çok erken evrede tedavi edilebiliyor.


2- Gözler

Hangi tani yöntemi?: Tonometre
Halk arasinda göz tansiyonu olarak bilinen glokomun rutin muayenelerine en geç 40 yasinda baslamalisiniz. Ancak ailenizde glokom hastasi varsa, doktorunuz sizden testlerinizi daha erken yasta düzenli olarak yaptirmanizi isteyebilir. Ayrica diyabetliyseniz, görme bozuklugundan yakiniyorsaniz ya da kan dolasimina bagli bir hastaliginiz varsa, retinanin kontrol edilmesi de göz sagliginiz açisindan önemlidir.

Nasil uygulaniyor?
Göz içi basincinda genel adi tonometri olan cihazlara basvuruluyor. Retine kontrolünde, gözün arka bölümünü görebilmek için göz bebeginiz damla formundaki ilaçlarla geisletiliyor. Göz içi basinci, tonometre cihazindan kontrollü bir sekilde hava püskürtülmesiyle ölçülüyor.

Neden önemli?
Glokom yaptigi sinir hasari ile görme alaninda kayiplar olusturuyori hatta körlüge yol açiyor. Ancak erken teshis sayesinde uygulanan ilaç tedavisi veya lazer yöntemiyle görme kaybinin önüne geçilebiliyor.


3- Kalp ve dolasim sistemi

Hangi test?: Efor Testi
Uzmanlara göre 40 yasini geçmis her kadinin senede bir kez kardiyolojik check-up'tan geçmesi, kalp sagligi açisindan büyük önem tasiyor. Ancak, eger akrabalarinizda genç yaslarda bu hastalik ortaya çikmissa, doktorunuz kalp check-up programindan daha önce yararlanmanizi isteyebilir. Efor testi, bu yasamsal önem tasiyan check-up'lara basvurulan yöntemlerden biri.

Nasil uygulaniyor?
Efor testi, çogunlukla kosu bandinda uygulaniyor. Yaklasik 10 dakika süren bu test sirasinda, kalbinizin ve kalp kapaklarinizin durumu ile isleyisi hakkinda bilgi veren EKG sürekli izleniyor, belirli araliklarla damar basinci ölçülüyor.

Neden önemli?
Efor testi egzersizi ritim ve ileti bozukluklarini arastirmak amaciyla yapiliyor. Bu sayede kalp ve dolasim sistemi hastaliginiz ciddi boyutlara ulasmadan tedavi edilebiliyor.


4- Rahim agzi

Hangi test? Pap Smear
En son ne zaman pap smear testi yaptirdiniz?
Uzmanlar, 18 yasini asmis ve aktif cinsel hayati olan her kadinin yilda bir kez düzenli olarak pap smear testi yaptirmalarini öneriyor. Çünkü bu test sayesinde, jinekolojik kanserler arasinda 2. sirada yer alan rahim agzi kanseri, çok erken safhada teshis edilebiliyor.

Nasil uygulaniyor?
Muayene sirasinda, özel bir firça yardimiyla rahim agzi bölgesinden hücre sürüntüsü aliniyor. Bu sürüntüler pataloji laboratuarlarinda inceleniyor. Ince yayma teknigiyle, rahim agzi kanserine yol açan Humam Papilloma virüsü tespit ediliyor.

Neden önemli?
Belirti vermeyen kanser öncesi hücre degisimleri, bu test ile fark edilebiliyor.


5- Rahim çevresi

Hangi tani yöntemi? Ultrason
Özellikle kist veya miyom olusumuna yatkin bir bünyeniz varsa, vajinal ultrason muayenesi sizin için çok önemli. Uzmanlar, yakinmasi olsun veya olmasin, her kadinin yilda bir kez ultrason muayenesinden geçmesine dikkat çekiyorlar.

Nasil uygulaniyor?
Vajinal yolla yapilan ultrasonda iç organlar çok daha net bir sekilde izleniyor. Yumurtaliklari ve rahmi daha iyi görebilmek için ince bir sonda vajinaya yerlestiriliyor. Ekranda beliren görüntü, kadinin sagligi hakkinda bilgi veriyor.

Neden önemli?
Jinekolojik ultrason ile karin organlari, özellikle de rahim, yumurtaliklar ayrintili bir sekilde degerlendiriliyor. Rahmin yapisi, pozisyonu, büyüklügü, rahimden kaynaklanmis tümörler, miyomlar saptanabiliyor. Bunlarin yani sira rahim içi zari, yani endometrium degerlendirilmesi yapiliyor. Ayni sekilde yumurtaliklarin yapisi, yumurta gelistirme kapasiteleri, yumurtalik kitleleri saptanabiliyor.


6- Cilt

Hangi tani yöntemi? Dijital dermatoskopi
Siz siz olun, her yil düzenli olarak dermatoloji uzmaninin kapisini çalin. Özellikle vücudunuzda çok sayida ben varsa veya ailenizde cilt kanseri görüldüyse bu muayene sizin için çok daha büyük önem tasiyor.

Nasil uygulaniyor?
Son yillarda malin melonom riski arttigi için yeni tani yöntemleri gelisti. Bunlardan biri de dijital dermatoskopi. Bu yöntemde yaglanmis deri yüzeyi isikli bir büyütme saglayan dermatoskop ile inceleniyor. Vücuttaki benlerin haritasi olusturularak noktasal lokalizasyonlar belirleniyor. Ardindan her bir ben için dermatoskopik görüntü aliniyor ve kaydediliyor. Böylece bir sonraki kontrolde elde edilecek görüntüyle karsilastirma sansi saglaniyor. Bunlarin yani sira dijital dermatoskop, benlerde izlenen süpheli degisiklikleri de gösteriyor.

Neden önemli?
Bu test ile cilt üzerindeki degisiklikler, henüz kansere dönüsmeden tespit edilebiliyor.


7- Kan

Hangi test? Kan testi
Düzenli olarak yaptiracaginiz kan tahlilleri sayesinde, genel saglik durumu hakkinda bilgiye ulasabilirsiniz. Uzmanlara göre, bir yakinmaniz olmasa bile 35 yasindan itibaren 2 yilda bir kan tahlili yapmanizda yarar var. Ancak, herhangi bir süphe karsisinda bu testlerin hemen yapilmasi gerekiyor.

Nasil uygulaniyor?
Damardan kan örnegi alindiktan sonra laboratuarlarda alyuvar ve akyuvarlarin durumuna bakiliyor, lökositler inceleniyor.

Neden önemli?
Testlerden alinan sonuçlara bakilarak vücudunuzda enfeksiyon ve alerjik bir durum olup olmadigi tespit edilebiliyor. Kolesterol ve kan seker degerleriniz hakkinda bilgi ediniliyor.


8- Kemikler

Hangi tani yöntemi? Kemik mineral yogunluk ölçümü
Osteoporoz tanisi ve kemigin kirilma riskini belirlemek için genellikle menoozdan sonra uygulanan en önemli yöntemlerden. Özellikle ailenizde osteoporoz hastasi varsa kemik mineral yogunlugu ölçümünü ihmal etmeyin.

Nasil uygulaniyor?
Günümüzde kemik mineral yogunluk ölçümü, hiçbir hazirlik gerektirmeden, vücuda bir zarar vermeden, özel bilgisayar programi ve hassas ölçüm yapan dansitometri cihazlariyla yapiliyor.

Neden önemli?
Bu yöntemle vücudunuzdaki kemik yogunlugu ölçülüyor ve kemik erimesi riski tespit ediliyor. Erken teshis sayesinde, özellikle ileri yaslarda ciddi ve yasamsal problemlere yol açan kiriklarin olusmasi önlenebiliyor.


9- Disler

Hangi test? Tükürük testi
Dis ve dis eti hastaliklari, tüm dünyada ve ülkemizde önemli saglik sorunlari arasinda yer aliyor. Dolayisiyla dislerinizde ciddi bir sorunla karsilasmamak için her yil düzenli olarak dis hekiminizi ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Uzmanlar, agiz ve dis sagliginda dogal bir koruyucu olan tükürügün de test edilmesini öneriyorlar.

Nasil uygulaniyor?
Bu test için tükürügünüzün incelenmesi yeterli oluyor. Tesste tükürügün kimyasal ve mikrobiyolojik yapilari inceleniyor.

Neden önemli?
Çürügün ilerlemesinde dirençli olup olmadiginiz, çürüklerin yayginligi ve protezler konusunda bilgi veriyor. Erken tani ve tedavi sayesinde çürüklerin saglik sorununa yol açmasi önleniyor.


10- Bagirsaklar

Hangi tani yöntemi? Kolonoskopi
Kolon kanseri, en sik görülen kanser türleri arasinda 3. sirada yer aliyor. Sinsi sinsi ilerleyen bu hastalik, özellikle 50 yas ve üzerindekileri tehdit ediyor. Yapilan arastirmalar günümüzde kolon kanserinin önlenebilir bir kanser oldugunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, 50 yasindan sonra, risk durumunuza göre 2-5 yilda bir düzenli olarak kolonoskopi yönteminden yararlanmanizi öneriyor. Eger akrabalarinizda kolon kanseri hikayesi varsa, doktorunuz bu yöntemden daha erken yasta yararlanmanizi isteyebilir.

Nasil uygulaniyor?
Kolonoskopiyle kalin bagirsagin tümü incelenebiliyor. Çekim sirasinda hastalar tomogrofi cihazina yatiriliyor ve kalin bagirsaga hava verilerek iç bölgenin görülmesi saglaniyor. Islem sonunda verilen hava geri aliniyor.

Neden önemli?
Kolonoskopi yöntemiyle hekim ileride tümöre dönüsebilecek polipleri teshis edebiliyor. Poliplerin cerrahi yöntemlerle alinmasi sayesinde, kolon kanseri olusma riski önlenmis oluyor.
E-kolay

Hesaplayicilar

Sizin icin faydali olabilecek hesaplayıcılar asagida yeralmaktadir. Gormek istediginiz linke tiklayarak hesaplamanizi yapabilirsiniz.

Hesaplayıcılar:

1) Bebeğinizin muhtemel doğum zamanini hesaplama

2) Olası yumurtlama gününüzü hesaplama

3) Hamilelikte ortalama kilo alımı hesaplama

4) Vücut kitle indeksi (vki) hesaplama

Anne Adaylarina Ozel Beslenme Listesi

Hamilelik, insan yaşamında beslenmenin en önemli olduğu devrelerden biridir.gebelik dönemindeki beslenme şekli anne ve bebeğin sağlığını büyük ölçüde etkiler.Çocuğunuzun anne karnında büyümesi, bedensel, zihinsel yönden gelişmesi, gebeliğiniz süresince beslenmenizle yakından ilgilidir. Hamilelikte yetersiz beslenme gibi fazla beslenme de anne ve bebek sağlığına zararlıdır, annenin her ay ortalama 1kg. ağırlık kazanması önerilmektedir. Önerilen bu ağırlık artışının beslenme ilkelerine uygun bir biçimde sağlanması gerekir.

Hamilelik süresince yeterli ve dengeli beslenmek için besin öğelerine gereksinim artmaktadır.

Hamilelikte Dengeli Beslenmek İçin Dikkat edilmesi Gereken Kurallar

- Hamileliğiniz süresince çay ve kahve tüketimini azaltın. İçecek olarak ayran, süt ve taze meyve sularını tercih edin.

-Sebze ve meyvelerinizi tüketmeden önce çok iyi yıkayınız. Sigara içilen ortamlarda bulunmayınız.

-Tuz kısıtlaması gerektiren bir durumunuz yoksa yemeklerinizi normal tuzlu yiyiniz.İyotlu tuz kullanınız. (Konserve, salamura yiyecekler, turşu gibi besinleri seyrek tüketiniz.)

-Yemek ve salatalarınızda zeytinyağı ve diğer yağları ( mısırözü, soya, ayçiçekyağı gibi ) karışık olarak kullanınız.

-Hazır yiyecek ve içecekleri ( hazır çorba, meşrubat, hazır meyve suları, et su tablet ) tüketmeyiniz.

-Haftada 2 gün balık, 2 gün tavuk veye hindi, 2 gün kırmızı et ve bir gün kurubaklagil şeklinde protein kaynağı ve et grubu besinlerden yararlanabilirsiniz.Her öğünde her besin grubundan yiyecekler tüketerek beslenmenizde çeşitlilik sağlayınız.

GEBELİKTE KİLO ARTIŞI
Düşük kilo ile gebeliğe başlayanlar ve gebelikte az kilo alanlarda düşük doğum tartılı bebek doğurma riski (2500 gr.)artmaktadır. Kilolu gebeliğe başlayanlar ve gebelikte fazla kilo alanlarda makrozomik bebek (4000 gr. üstü ) doğurma riski artmaktadır. 60 kg.'lık bir gebe; günde 2300 kalori almalıdır. Gebelikte 300 kalori, laktasyonda 500 kalori hergün ilave edilmelidir.

Gebelikte kilo alımı 12 + - 3 kg. olmalıdır.
Zayıf kilolularda haftada 500 gr.
Normal kilolularda haftada 400 gr.
Aşırı kilolularda ise hafteda 300 gr alınması önerilir.
Obez gebelerde ayda 500 gr. dan az kilo artışı,
Normal kilolularda ise 1000 gr. dan az kilo artışı yetersiz kilo artışı olarak değerlendirilebilir.
Ayda 3000 gr. dan fazla alımlar ise fazla kilo artışı olarak kabul edilir.

HAMİLELİKTE ÖRNEK YEMEK LİSTESİ

Sabah Kahvaltısı:
1 su bardağı süt
1 yumurta
1-2 kibrit kutusu b.peynir
5 adet zeytin
1 tatlı kaşığıbal / pekmez
2-3 ince dilim ekmek
söğüş salata

Kuşluk:
1-2 porsiyon meyve
1su bardağı süt

Öğle:
1 kase çorba
1 tabak etli sebze yemeği
3-4 yemek kaşığı pilav / makarna, salata
1 kase toğurt
1-2 ince dilim ekmek

İkindi:
1-2 porsiyon meyve
1 su bardağı süt

Akşam:
1 kase çorba
2-3 köfte kadar et / tavuk / balık
1 tabak sebze yemeği

Salata:
1 kase yoğurt
1-2 ince dilim ekmek

Gece:
1-2 porsiyon meyve
1 su bardağı süt
habervitrini.com

Hamilelikte Dikkat Edilecek 6 Tehlike

Anne adaylarının beslenmeden, giysi seçimine kadar pek çok konuda dikkatli olması gerekiyor.
Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek isteyen anne adayının gebelik öncesi bilinçli olmasının, ortaya çıkabilecek pek çok rahatsızlığı önlediğini belirten uzmanlar, özürlü bebek doğumuna yol açan tehlikelere karşı anneleri uyardı.

1-Hamileliğin ilk günlerinde yüksek ateş: Hamileliğin ilk günlerinde geçirilen yüksek ateş, bebeğin dış görünüşünde bir anormalliğe neden olmazken, bebeğin beyin dokularının büyümesini olumsuz etkiler ve çocuğun zeka özürlü olmasına yol açabilir.

2-Kedi ve köpekle yakın temas: Bakteri taşıyan kedilerin bebeğin özürlü olmasına neden olan bir bulaşıcı hastalığın kaynağı olduğu ve kedinin dışkısının da bu bulaşıcı hastalığın ana yayılma yollarından biri olduğu pek bilinmiyor. Ancak yapılan bir araştırmada, İngiltere'de her yıl yaklaşık 500 bebeğin, annelerinin kediyle yakın temasta bulunmasından dolayı özürlü olarak doğduğu ortaya çıktı.

3-Stres: Hamileliğin ilk üç ayı içinde yaşanan stres, bebeğin 'tavşan dudaklı' olması gibi çeşitli özürlere neden olabiliyor.

4-İçki: Hamile kadın içki içtiği zaman, alkol plasentadan embriyoya geçer ve bebeğe ciddi zarar verir. Hamilelik döneminde günlük iki bardak ya da daha fazla alkollü içki, bebeğin özürlü olmasına neden olabilir.

5-Bozulmuş yemek yemek: Uzmanlar, hamile kadının yediği bozulmuş yemeklerde bulunan küfün, plasentadan bebeğe geçtiğini, bunun da bebeğin kromozomlarında kötü etki yarattığını belirtiyorlar.

6-Her gün ağır makyaj yapmak: Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleştirilen bir araştırma sonucuna göre, her gün ağır makyaj yapan kadınların makyaj yapmayanlara göre özürlü bebek doğurma riski 1.25 kat daha fazla. Bebeği olumsuz etkileyen ise, kozmetik ürünlerde bulunan arsenik, kurşun ve merkür gibi zehirli maddeler. Bu gibi maddeler hamile kadının cildinden bebeğin kan dolaşımına giriyor ve bebeğin normal büyümesini olumsuz yönde etkiliyor.
habervitrini.com

Hamilelikte Emniyet Kemeri

Araçlarda emniyet kemerinin, özellikle hamilelik döneminde mutlaka takılması gerekiyor. Ancak, yanlış yerden takılması durumunda sakıncalı olabiliyor.

Gebelik döneminde kadınların kendilerinin ve bebeklerinin sağlığı açısından emniyet kemeri kullanımına özen göstermesi gerekiyor.

Ancak kucaktan, başka bir ifadeyle karının tam üstünden saran emniyet kemeri ani frenlerde karın bölgesinde basınca, bu basınç da bebek ölümüne neden olabilir. Bu yüzden kemerin karnın altına takılması öneriliyor.
habervitrini.com

Kisirlik ve Nedenleri

KADINDA KISIRLIK NEDENLERİ

1.YUMURTLAMA BOZUKLUKLARI
Yumurtlama bozuklukları kadında en sık görülen kısırlık nedeni olup, yumurtlama bozukluğu dendiğinde, yumurtlamanın hiç olmaması veya düzensiz ve seyrek olması anlaşılır. Adetlerin seyrek veya hiç görülmemesi çoğu zaman bir yumurtlama bozukluğunu gösterir, ancak adetlerin tamamen düzenli olduğu durumlarda da yumurtlama bozukluklarına rastlanabilir. Yumurtlama bozuklukları başlıca üç grupta toplanabilir.

a)Yumurtalıklardaki yumurta üretimini uyaran hormonların doğuştan eksikliğine bağlı olarak beyin sapından salgılanamaması,

b)Beyin sapından süt hormonu prolaktinin normalden fazla salgılanması,

c)Polikistik over sendromu.

2.TÜPLERİN HASARLI VEYA TIKALI OLMASI
Tüplerin kısmen veya tamamen tıkalı olması sperm ile yumurtanın buluşmasını engelleyerek döllenme ve gebeliği olanaksız kılar. Tüplerdeki bu hasar, geçirilmiş enfeksiyon, endometriozis veya geçirilmiş bir ameliyat sonrası kalan karın içi yapışıklıkları gibi birçok nedene bağlı olabilir. Gelişmiş ülkelerde cinsel yollardan bulaşan enfeksiyonlar tüplerdeki hasarın en önemli nedeni. Ülkemizde çocukluk çağında alınan verem mikrobu da tüplerde geri dönülmez hasar oluşturabilir.

3.ENDOMETRİOZİS
Endometriozis rahim içini döşeyen dokunun (Endometrium) rahim dışında gelişmesi olarak ifade edilir. Endometriozis tıpkı rahim içini döşeyen doku gibi hormonlara duyarlı olup adet sırasında kanar. Karnın içinde oluşan bu mikro kanamalar zamanla iltihap bezleri yangısal durum oluşturup ve yapışıklıklara sebep olur.

Endometriozis yumurtalıklarda yerleştiği zaman kist oluşumuna neden olur. Bu kistlere endometrioma adı verilir. Endometriozisi olan kadınların yaklaşık %50’sinin çocuk sahibi olabilmeleri için tedavi olmaları gerekir. Yine kısırlık nedeni ile başvuran kadınların yaklaşık %25’ inde endometriozis saptanır.

4. RAHİM AĞZINA AİT PROBLEMLER
Rahim ağzındaki yapısal, enfeksiyona ait veya bu bölgedeki salgıyla (Mukus) ait bozukluklar kısırlık sebebi olabilir. Rahim ağzında salgılanan mukus spermlerin genital yoldan taşınmasını kolaylaştırır. Östrojen ve progesteron hormonları etkisi altında mukusun siklus sırasında miktarı ve niteliği değişir. Polip gibi iyi huylu tümörler veya bu bölgeye uygulanmış olan cerrahi girişimler kısırlık sebebi olabilir.

5. ALERJİK NEDENLER
Alerjik nedenler kısırlık nedeni olabilmekle birlikte teşhisleri ve tedavileri zordur. Alerjik durumların tedavi etkinliği belli olmadığı ve tedavi edilen veya edilemeyenlerdeki gebelik oranları çok farklı olduğundan rutin olarak ölçülmelerinin gerekliliği tartışılıyor.

ERKEKLERDE KISIRLIK NEDENLERİ
Çocukları olmayan çiftlerin yaklaşık %30-50’sinde problem erkekten kaynaklanır. Erkekteki kısırlık nedenleri başlıca iki ana grupta toplanır.

1. Spermin sayı ve kalitesini etkileyen üretim bozuklukları.

2. Spermi dışarıya taşıyan kanallardaki tıkanıklıklar.

Erkekteki bu problemlerin nedeni, %30-40 olguda açıklanamaz. Sperm kalite ve sayısındaki bozuklukların nedeni bulunamadığında birtakım deneysel ilaç tedavileri uygulanır. Ancak, bu tedavilerin herhangi bir etkinliği olmadığı gösterilmiştir. Mikroenjeksiyon tekniğinin 1992 yılından itibaren uygulanmaya başlanması erkek kısırlığının tedavisinde bir dönüm noktası olup, bu teknik ile şiddetli erkek kısırlığı durumlarında bile yüksek gebelik oranları elde edilmektedir.

1.SPERM ÜRETİM BOZUKLUKLARI
Erkek kısırlık olgularında spermin üretim ve olgunlaşma bozuklukları en çok rastlanılan sorundur. Üretim bozukluğu sperm sayısı ile ilgili olabileceği gibi kadın yumurtasının döllenmesini engelleyen sperm hareketlerinin zayıflığı veya sperm şekillerinin (Morfoloji) anormalliği ile de ilgili olabilir.

Erkeğin sperminin normal kabul edilebilmesi için sayısının en az 20 milyon/ml, hareketli sperm oranının %30 ve yapısal olarak normal sperm oranının %4’ün üzerinde olması gereklir. Sperm değerlerinin yukarıda belirtilenin altında olması halinde doğal yollardan gebelik elde edilmesinde belirgin zorluklar yaşanmaya başlanmaktadır. Birçok faktör spermiogenezi (sperm hücrelerinin üretimi ve olgunlaşması) olumsuz yönde etkileyebilir.

İltihabi hastalıklar
Bazı bakteri ve virüsler erkekte yumurtalık iltihabına sebep olur. Yumurtalıklarından iltihabi bir hastalık geçiren erkeklerin yaklaşık %25’inde kısırlık problemi oluşturur.

Hormon bozuklukları
Erkeklik hormonu olan testesteron hormonunun üretimini kontrol eden hormonlarda bozukluk olması durumu.

Çevresel problemler
Kanser tedavisi için kullanılan ışın ve ilaçlar sperm üretimini bozabilir.

2.YAPISAL BOZUKLUKLAR
Spermin üretim yeri olan testislerden dışarı çıkmasını engelleyen tam veya kısmi tıkanıklıklar kısırlık nedeni olabilir. Bu tıkanıklıklar doğuştan olabileceği gibi sonradan geçirilmiş bir enfeksiyona bağlı da olabilir. Testlerden geçirilmiş bir cerrahi müdahale de tıkanıklığa sebep olabilir.

NEDENİ AÇIKLANAMAYAN KISIRLIK
Günümüzde tıbbın olanakları ile ortaya konulamayan kısırlık durumlarında nedeni açıklanamamış kısırlık (idiopatik infertilite) söz konusu olur. Testler ile ortaya çıkarılamayan sperm enfeksiyon bozuklukları, yumurtanın çatlaması ve tüpler içindeki hareketinde bazı bozuklukların varlığı öne sürülen varsayımlar arasındadır.

Nedeni açıklanamamış kısırlık olgularında rol oynayan psikolojik etkenlerin varlığı tam olarak belli değil. Stresin kadın üreme sistemi ve hormon dengesi üzerinde olumsuz etkiler yapabileceği biliniyor. Ancak burada sebep-sonuç ilişkisi belli değil. Yani kısırlık nedeniyle mi stres olmakta, yoksa stres nedeniyle mi kısırlık olmakta. Stresin ortadan kalkma durumunda doğal yollardan gebeliklerin oluştuğu bildiriliyor. Özellikle kısırlık tedavilerine cevap alınamayan çiftlerde bazen tedavinin kesildiği ve çifte dinlenme şansı verildiği aylarda kendiliğinden gebelik olabilmekte.
Nedeni açıklanamamış kısırlık terimi günümüzdeki tanı yöntemlerinin sınırını gösteriyor. Tanı yöntemlerindeki ilerlemelerle birlikte bu gruba sokulan çift sayısı da azalacak.

KISIRLIĞIN TEŞHİSİ
Kısırlık problemi ile başvuran çiftlerde, kısırlık nedenini kısırlık nedenini açıklamaya yönelik bazı tetkikler yapılması gerekir. Bunlardan ilki erkekte yapılan sperm analizi ve kadında, rahim ve tüplerin geçirgenliğini değerlendirmek amacıyla rahim filmi (histerosalpingografi) çekimidir. Ayrıca yine kadının hormonal durumu ve yumurtalıklarının kapasitesini değerlendirmeye yönelik hormon testleri adet kanamasının üçüncü gününde yapılır. Son zamanlarda tanısal laparospinin yeri tartışmalı olabilmekte bazı özel durumlarda kullanılabilir.

TEDAVİ
Aşılama

İnseminasyon daha çok rahim ağzına ait problemlerin bulunduğu , sperm sayısından ve hareketliliğinden hafif bozuklukların bulunduğu veya çifte ait hiçbir problemin bulunmadığı, açıklanamayan kısırlık durumlarında uygulanır.

İnseminasyon için erkekten alınan sperm sayısı laboratuvar koşullarında çeşitli yıkama işlemlerine tabi tutularak sperm hücreleri dışındaki tüm sıvılardan arındırılır, sperm hücreleri çok az bir sıvı içinde konsantre edilip, sayı hareketlilik oranı arttırılır. Daha sonra bu sıvı ince bir kateter yardımı ile rahim ağzından geçirilerek doğrudan rahim içine verilir.

Bu tedavi rahim ağzından salgılanan mukusun spermin rahim içine geçişini engellediği durumlarda en iyi sonucu verir. İnseminasyon ayrıca nedeni açıklanamamış kısırlık olgularında ve hafif erkek kısırlığı olgularında da daha düşük başarı oranları ile kullanılır. En yüksek gebelik oranlarının ilk üç uygulamada olduğu altı uygulamadan sonra gebelik şansının çok düşük olduğu gösterilmiştir. Uygun koşullarda yapılmış üç inseminasyon sonrası yardımcı üreme tekniklerine geçilmesi düşünülebilir. Özellikle nedeni açıklanamayan kısırlık olgularında çiftlerin yaklaşık %25’inde tüp bebek uygulamasında spermden veya yumurtadan kaynaklanan büyük döllenme bozukluğu görülür. İnseminasyon tedavisiyle gebelik şansı altı uygulama sonucu yaklaşık olarak %30 civarındadır.

ntvmsnbc.com

Endometriozis

Endometriozis, rahmin içini kaplayan endometrium denilen tabakanın, rahmin dışında, özellikle yumurtalık ve tüplerin ve rahmi destekleyen bağların üzerinde bulunmasıdır. Bundan başka mesane, kalın bağırsak, vajina, rahim ağzı ve cerrahi yaralar üzerinde de görülebilir. Nadiren akciğer, beyin, gözyaşı kesesi, kol, bacak ve diğer yerlerde de olabilir. Normalde rahmin içinde bulunan ve her adette kanayıp dökülen endometrium, diğer yerlerde bulunduğunda da aynı davranışı gösterir.


KISIRLIĞA YOL AÇABİLİR
Fakat kan bu durumda dışarı akamadığı için karın içinde kaldığından yeni endometriozis alanları oluşur. Bunlar dokuda reaksiyona yol açar ve ağrı, nedbe dokusu, yapışıklık, mesane ve bağırsak problemleri ve kısırlığa neden olabilir. Endometriozise, laparoskopi yapılmadığı sürece kesin tanı konulamaz. Laparoskopi ile hastalığın yerleşim yeri, çapı, yayılım drecesi hakkında bilgi sahibi olunur bu da doğru tedavi uygulamada hekime yardımcı olur. Endometriozisin sebebi tam olarak bilinmemektedir. Adet kanının tüplerden geriye doğru, batın içine akması teorisi bugün için en geçerli olanıdır. Ancak bu durum birçok kadında olmasına rağmen hepsinde endometriozis gelişmemesi, başka mekanizmaların olduğunu da akla getirmektedir. Bu, bağışıklık sistemine ait ya da hormon dengesi ile ilgili bir problem olabilir.


İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ VARDIR
Endometriozisi tam olarak yok etmek mümkün değildir. Bu nedenle amaç ağrıyı gidermek, endometriozis odaklarının büyümesini önlemek, kısırlığı ve hastalığın nüksetmesini önlemektir. Ağrıyı gidermek için bilinen ağrı kesiciler alınabilir. Hormonal tedavi olarak eğer gebelik istenmiyorsa yumurtlamayı durdurucu ilaçlar (doğum kontrol hapları, progesteron, danazol, GnRH analogları) belirli sürelerle kullanılabilir. Bunların hepsine ait birtakım yan etkiler vardır, hastanın bunlardan haberdar edilmesi gerekir. Cerrahi tedavide odaklar yakılır ya da vücut dışına çıkartılır. Hasta çocuk doğurma çağını geçmişse, radikal tedavi olarak yumurtalıklarla birlikte rahmin alınması yoluna da gidilebilir. Cerrahi sonrasında gebe kalma oranı değişik çalışmalarda farklı oranlardadır.
habervitrini.com

Hamilelikte Olusan Catlaklar

Cilt, hamilelik sırasında kilo almaya bağlı olarak, alt dermal tabakasındaki kollajen ve elastin liflere zarar verebilecek şekilde hızla gerilir. Dokular incelir, hassaslaşır ve tıbbi adı “Stariae Gradvidarum” olan cilt çatlakları meydana gelir.

Araştırmalar, anne adaylarının % 66’sının, ciltteki gerilme nedeniyle oluşan izlerden rahatsızlık duyduklarını göstermektedir. Bu nedenle, özellikle bu vakalarda kullanıma uygun, özel bir nemlendiricinin kullanılması büyük önem taşır.

Özellikle, gebeliğin 3. ayından itibaren, kilo alımı ve bebeğin gelişimi nedeniyle özellikle karın, kalça, basen ve göğüs bölgesinde, cildin aşırı gerilmesi nedeniyle, kaşıntılar ve bir süre sonra da çatlakların oluştuğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Figen Güney Taşer, anne adaylarının yaşadığı sıkıntılardan biri olan bu cilt çatlaklarının, gebelik döneminde yapılacak basit uygulamalarla önüne geçilebileceğini de sözlerine ekledi.

Hamilelikte oluşan çatlaklarla mücadelede dengeli beslenmenin önemini vurgulayan Op. Dr. Figen Güney Taşer, “Bol su içmek, C, E vitamini zengin besinleri tüketmek, cilt çatlaklarının önüne geçmede etkili. Bunun yanısıra cildi yumuşak ve esnek tutacak bir kremin her gün etkin bölgelere uygulanmasıyla da gebelikte oluşan cilt çatlaklarını en aza indirmek mümkün” dedi.

Çatlaklar oluştuktan sonra, tedavi edilmeleri oldukça zor.
Dr. Taşer’e göre basit önlemlerle gebelikte yaşanan cilt çatlaklarını en aza indirmek mümkün. Bu yöntemler arasında;
  • Cilde, masaj fırçası yardımıyla masaj yaparak, bu bölgelerdeki kan dolaşımını hızlandırmak,
  • C ve E vitamini açısından zengin olan, cilt için yararlı meyve, sebze ve fındık gibi besinleri tüketmek,
  • Bol bol su içmek
  • Yeterli uyku almaya özen göstermek ve
  • Cildi yumuşak ve esnek tutacak, gerilme ile oluşan izleri önleyen, hamileler için özel olarak üretilmiş bir kremi her gün etkin bölgelere uygulamak yer alıyor.

ntvmsnbc.com

Hamilelik Belirtileri

Adetiniz gecikti, hamile olup olmadığınızı merak ediyorsunuz. Henüz test yapmadınız ancak bazı belirtiler hissediyorsunuz ve bunların hamilelik belirtileri olup olmadığını merak ediyorsunuz...

Acaba hamile misiniz?
Aşağıdaki belirtilerden bir ya da birkaçını yaşıyorsanız ve adetiniz geciktiyse hamile olma olasılığınız yüksek. Emin olmak için hemen eczaneden bir test alın. Sonucun negatif çıkması durumunda testi birkaç gün sonra tekrarlayın. Sonucun pozitif çıkması durumunda ise doktorunuzdan randevunuzu alın.

ADETİN GECİKMESİ
Hamileliğin en önemli belirtisi adet gününüzün geçmesidir. Adet gününüz geçtiği halde adet görmüyorsanız, evde yapılabilen hamilelik testleri gerçekten hamile olup olmadığınızı anlamanıza yardımcı olacaktır. Bu testler hCG (human chorionic gonadotropin) adı verilen bir hormonun düzeyini ölçer. Hamilelerde bu hormon bol miktarda salgılanır ve idrarda da bulunur.

Adet neden gecikir?
Adet gecikmesi çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Bunlardan bazıları:

Hamilelik
Adet gecikmesinin en yaygın nedeni hamileliktir.

Emzirme
Emzirirken adet görmeyebilirsiniz. Ancak bu dönemde regl olmasanız dahi hamile kalabileceğinizi unutmamalısınız.

Hastalıklar
Bazı hastalıklarda adet görülmeyebilir ve hastalık iyileştikten sonra yeniden adet görmeye başlanır. Adetinizin gecikmesine neden olabilen bir hastalığınız varsa, doktorunuza danışınız.

Aşırı egzersiz
Aşırı derecede egzersiz yapan kadınlarda mensturasyon kesintileri görülebilir. Genellikle egzersiz düzeyinin azaltılması normal adet döngüsünün başlamasına yardımcı olur. Ayrıca aşırı egzersiz ya da kötü beslenme alışkanlıklarıyla bağlantılı düşük kilp da adet döngüsünde kesintilere neden olabilir.

Doğum kontrol hapları
Doğum kontrol hapları bazı kadınlarda adet periyodunda aksamalara neden olabilir. Doğum kontrol hapını kestikten sonra dahi, üç ile altı ay boyunca adet düzensizlikleri yaşayabilirsiniz.

Menopoz
Kadınlar menopoza yaklaşırken adet döngüsü de giderek düzensizleşir ve sonunda tamamen biter.

İMPLANTASYON (YERLEŞME) KANAMASI
İmplantasyon kanamaları beklenen adet tarihi ile hemen hemen aynı günlerde gerçekleştiğinden adet görmeyle karıştırılabilmektedir. Fallop tüpü içerisinde karşılan sperm ve yumurta birleşerek çoğalmaya ve endometrium (rahim iç tabakası) içine doğru hızla ilerlemeye başlar. Çeşitli aşamalardan geçerek blastosist aşamasına gelen bebek rahim duvarı içerisinde en uygun gördüğü yere yerleşir ve çoğalmaya devam eder. Blastosistin rahim duvarına yerleşirken kılcal damarlara denk gelmesi implantasyon kanamasına neden olur. Genellikle açık pembe veya kahverengi olur ve ne kadar devam edeceği kadından kadına farklılık gösterir.

Bazı kadınlar implantasyon kanamasını hamilelik lekelenmesi olarak adlandırsalar da bu ikisi aynı şey değildir. Hamileliğin başlarında lekelenmeler çeşitli nedenlerden dolayı olabilir ve her kanama mutlaka implantasyon kanaması değildir.

MİDE BULANTILARI
Herkes hamilelikte yaşanan mide bulantılarından bahsetse de, aslında kadınların yalnızca yarısını etkileyen bir durumdur. Sıklıkla hamileliğin ilk işaretlerinden biridir ancak mide bulantıları döllenmeden yaklaşık bir ay sonra görülmeye başlanır. Bazı kadınlar gün boyu mide bulantısı çekerken bazıları yalnızca geceleri mide bulantıları yaşarlar. Tipik olarak mide bulantıları hormon düzeylerinin en yüksek olduğu 8-10. haftalarda tepe noktasına ulaşır ve ikinci trimester başlarında kaybolmaya başlar. Hiperemesis gravidarum adı verilen nadir bir durumda kontrol altına alınamayan bulantı ve kusmalar su kaybı ve asidoza neden olur. Tedavi için mutlaka doktora başvurulması gereklidir.

GÖĞÜSLERDE HASSASİYET
Adet dönemlerinde sıkça görüldüğü gibi, hamilelikte de göğüsler aşırı derecede hassaslaşır. Bunun nedeni hamilelikle birlikte artan hormonlardır. Bu hormonlar adet görürken de daha düşük düzeylerde yükselir. Tipik olarak bu durum ilk trimesterden sonra önemli ölçüde hafifler ve ikinci trimesterden sonra kaybolur.

BAŞ AĞRILARI
Bedeninizdeki değişiklikler nedeniyle baş ağrıları da hamileliğin yaygın görülen belirtilerinden biridir. Ancak baş ağrılarının başka pek çok nedeni de olabilmektedir. Yeni ve farklı tarzdaki baş ağrıları mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir.

ŞİŞKİNLİK
Şişkinlik hem hamilelikte, hem de adetinizin başlamasından önce görülür. Hamilelikle birlikte hemen görülebileceği gibi, birkaç hafta geçtikten sonra da yaşanabilir.

VAJİNAL AKINTI
Kaşıntılı vajinal akıntılar enfeksiyon veya cinsel yoldan bulaşan hastalıkların belirtisi olabilir. Ancak hamilelik sırasında kaşıntı ya da yanmanın eşlik etmediği akıntılar görülebilir. Bunun nedeni gelişmekte olan bebeği enfeksiyonlardan ve diğer zararlı etmenlerden korumak üzere rahim ağzını tıkayacak olan mukus tıkacın (nişan) oluşmakta olmasıdır.

YORGUNLUK
Hormonlarınızdaki değişiklikler ve özellikle de progesteron düzeyinin artması kendinizi yorgun ve bitkin hissetmenize neden olabilir. Ayrıca bedeninizin hamileliği sürdürmek ve bebeği beslemek için ekstra çaba harcaması da yorgunluğunuzu artırabilir.

KANAMA VEYA LEKELENMELER
Bazı kadınlarda hafif bir kırmızı, pembe yeya kırmızımsı kahverengi lekelenme görülebilir. Bu normal bir işarettir ve döllenmeden yaklaşık altı gün sonra döllenmiş yumurtanın rahim duvarına tutunmakta olduğunu gösterir. Ancak hamilelik kanaması ya da lekelenmesi ile birlikte ağrı hissedilmesi dış gebelik belirtisi olabileceğinden derhal doktora başvurulması gereklidir.

KOKU VE YİYECEKLERE KARŞI HASSASİYET
Eskiden hoşunuza giden kokulardan rahatsız olmanız veya bazı yiyecekleri görmeye dahi tahammül edememeniz söz konusu olabilir. Her ikisinin de östrojen düzeyinin hızla artmasından kaynaklanan bir yan etki olabileceği düşünülmektedir ve bu durum tüm hamilelik boyunca zaman zaman yaşanabilmektedir.

SIK İDRARA ÇIKMA
Hamilelikle birlikte bedeninizdeki kan ve diğer sıvı düzeyleri yükselir ve böbreklerinizde daha fazla sıvının süzülerek mesanenize ulaşmasına neden olur. Bunun sonucunda da eskiye nazaran çok daha sık bir şekilde tuvalete gittiğinizi fark edebilirsiniz. Bu durum hamileliğin altıncı haftasından itibaren görülmeye başlanabilir ve hamilelik boyunca, zaman zaman daha da şiddetlenerek devam eder.
haber7.com

Dogum Korkusunu Yenmek

Bebeğinizi kucağınıza alacağınız gün yaklaştıkça korku ve panik başladıysa; uzmanların aşağıdaki önerilerini uygulayarak doğum fobisini yenebilirsiniz...

• Sağlıklı bilgi edinin: Doktorunuzla konuşun ve kafanızdaki soruları paylaşın.

• Fiziksel ve duygusal endişelerinizi birbirinden ayırt edin: Fiziksel sonuçlardan duyduğunuz endişeler; doğru ve güvenilir bilgi kaynaklarıyla normal düzeye çekilebilir. Ancak derinde yatan duygusal nedenlerden kaynaklanan doğum korkusu, doğuma dair doğru bilgilenmeyle giderilemeyebilir; psikolog yardımı gerekebilir.

• Doğum sonrasındaki hayatınızı planlamaya çalışın: Nerede doğum yapacağınız, doğuma girecek doktor, doğum esnasında sizinle birlikte olacak yakınlarınız, eve döndükten sonra size destek olacak kişiler ve çalışıyorsanız işyerinizle ilişkiler gibi konuları doğumdan önce planlayın.

• Kendinize zaman ayırın: Doğum öncesindeki aylarda rahatlamak için kendinize ve sizi rahatlatan aktivitelere vakit ayırmaya çalışın. Bu aktiviteler stresinizi azaltmanıza yardımcı olur.

• Yardım alın: Doğum korkusu günlük yaşamınızı olumsuz etkilemeye başlarsa ve bunlarla tek başınıza baş edemediğinizi hissederseniz profesyonel yardım alın.
ekolay.net

Reflu Hamileleri Vuruyor

Jinemed Sağlık Merkezleri’nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hamdi Koçer, gebelikte artan kadın üreme hormonu progesteron’un yemek borusunun ucundaki kapakçığın kapanma basıncını düşürdüğünü; bunun da gebe kadınlarda reflü şikâyetine neden olduğunu söyledi.

Kelime anlamı “geri kaçış olan” reflü, sindirim enzimleri içeren mide sıvısının yukarı doğru yemek borusuna kaçması ve bu sıvıya dayanıklı olmayan yemek borusunun tahriş olmasıyla ortaya çıkıyor. Reflünün aslında birden çok faktöre bağlı olduğunu belirten Dr. Hamdi Koçer, “Ancak ana neden yemek borusu ile mide arasındaki kapakçık basıncının azalmasıdır. Kadın üreme hormonları olan progesteron ve östrojen yemek borusunun ucundaki kapakçığın basıncını düşürücü etkiye sahip olduğu için gebelerde reflü şikâyetleri artış gösteriyor” dedi.

Her yaşta görülebilen ve kronik bir hastalık olan reflünün gebe kadınların 3’te 2’sinde görüldüğünü dile getiren Koçer, “Gebelik ilerledikçe karın içi basıncı ve bunun mide üzerinde oluşturduğu baskı artıyor bu baskıda reflüye bağlı yakınmaları arttırıyor” diye konuştu.

Hamileliğin doğal seyri zannedilebiliyor
Gebelik sırasında reflü nedeniyle sıklıkla mide yanmaları yaşanıyor, ancak bazen bu sıkıntılar o kadar fazla oluyor ki hamileler veya jinekologlar tarafından gebeliğin normal seyri olarak algılanabiliyor. Gebelik reflüsü görülme riski gebeliğin ilerleyen haftalarında artıyor ve gebelik haftası dışında, kişinin daha önce reflü yakınmaları bulunması ve önceden doğum yapmış olması gebelik reflüsü için risk faktörleri arasında sayılıyor. İleri annelik yaşı ise gebelik sırasında mide reflüsünden koruyucu bir etki yapıyor. İleri yaşta anne adayı olan gebelerde reflü yakınmaları ya hiç gözükmüyor ya da daha hafif seyrediyor.

Doğumdan sonra reflü kayboluyor
Hastaların çoğunda yakınmaların ilk veya ikinci üç ayda başladığını söyleyen Koçer ilerleyen aylarda yakınma sıklığının ve derecesinin artarak ilerlediğini belirtiyor. Gebelik sırasında ortaya çıkan mide reflüsünün genel olarak hafif seyrettiğini dile getiren Koçer, “Doğum sonrasında da yakınmalar kaybolur. Ciddi reflü komplikasyonları ise çok nadir görülür. Bu nedenle gastroskopi ve diğer ileri tanı yöntemleri genellikle gerekli olmaz” diye konuştu.

Bunlara dikkat edin:

• Çikolata, narenciye ve suları, domates ve domates ürünleri, hardal, sirke, naneli gıdalar, baharatlı, yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı

• Kafeinli içecekler (kahve, çay kola) kapakçık basıncını düşürür, bunlardan uzak durmak gerekir.

• Alkol kapakçık basıncını düşürüp reflü oluşmasını kolaylaştırır.

• Büyük öğün yemek yerine, küçük miktarlarda ve sık yenmelidir.

• Yemekler hızlı değil yavaş yenmeli, yeme süresi uzun tutulmalı ve iyi çiğnenmelidir.

• Yemek sonrası yatmadan önce en az 3 saat geçmelidir.

• Gebelikte çok su ve sıvı alınmalıdır. Bu yüksek hacimli sıvının öğünler sırasında değil, öğün aralarında alınması, mideyi çok şişirmeyip kapakçığa daha az basınç yükleyecektir.

• Gevşek, bol rahat kıyafetler seçilmeli. Bel ve karın bölgesini sıkacak giyecek ve aksesuarlar kullanılmalı.

• Yatarken belden kıvrılmak yerine, dizleri bükerek yatmak mideye daha az basınç yapar.

• İstirahat için uzanmak yerine, arkası kısmen yatan rahat bir koltukta dik oturmak önerilir.

• Gebelik sırasında sigara içilmemelidir. Diğer zararları yanı sıra sigaranın reflü yakınmalarını da arttırdığı bilinmektedir.

• Gebelik ve önerilen miktardan fazla kilo almamaya özen göstermek gerekir.
ekolay.net

Ayse Arman ve Hamilelik

Kafana takma bak neler oluyor

Biyolojik saat mi?

Etraftan gizli bir baskı mı?

Nedir?

Anlaması ve anlatması hiç kolay değil ama bir sabah uyandım ki:

‘‘Aman Tanrım, ben bir kompleks sahibiyim!’’

Bir bu eksikti!

Çocuk kompleksi.

Bebek bebek!

Benim niye bir bebeğim yok?

Aşık olduğum bir adam var (nerede tahta vuracağım?), güzel bir ilişkim var (nerede tahta vuracağım?), iyi de neden bir bebeğim yok?

Artık zamanımın geldiğine mi inanıyorum, anne olmam gerektiğine mi, yoksa geç kalacağım korkusu mu? Yeryüzünde doğal sayılan bir şeyi kaçıracak mıyım duygusu mu? Kariyer da yaparım çocuk da sloganının 2. bölümünden eksik kalmak istemem ya, acaba o yüzden mi?

Resmen yavaş yavaş takıntı haline geliyor kafamda bu bebek meselesi.

Ben size bir şey söyleyeyim mi, kendin yaşamadığın her şey palavara. Bir sürü insan anlatıyor ya, yok bebeğin kokusu, yok annelik, yok bebek isteği ama başıma gelmeden dinlediklerimden bir şey çıkartabilmem mümkün değilmiş meğer.

Bu çocuk isteği kuvvetli bir şekilde bastırınca kavrıyorum durumu.

Daha önce de hamile kalmışlığım var, ama o zaman ‘‘Zamanı değil’’ demişim, istememişim.

Şimdi istiyorum...

Da...

Bu iş zannedildiği kadar kolay olmuyor. Ya da benim zannettiğim kadar. Doktora ‘‘Benim ne yapmam lazım?’’ diyorum.

‘‘Biyolojik bir rahatsızlığınız yok. Denemeye devam edin’’ diyor.

Millet, bu işin ritüelleri olduğunu söylüyor.

Ne kaybederim ki?

Etraftan duyduklarımı uygulamaya başlıyorum.

Bacaklarımı duvara dayadığım ilk ay, hamile kalacağımdan yüzden 100 eminim!

Böyle yaparlarmış olurmuş...

Olmuyor.

Gelde takma. Sinir oluyorum.

Ben arızalı mıyım?

Doktora soruyorum.

‘‘Hayır’’ diyor, ‘‘Denemeye devam edin.’’

‘‘Emriniz olur Doktor Bey.’’

Devam...

Da...

Tık yok.

Her ay aldığım predüktörün haddi hesabı da yok.

Artık iyice takıntı haline geliyor.

Yürek çarpıntısı haline geliyor.

Afaganlar basıyor:

Neden benim bebeğim olmuyor?

Neden benim bebeğim olmuyor?

Neden benim bebeğim olmuyor?

Henüz doğurmamışlar benim bu telaşımı hiçbir şekide anlamıyorlar.

Ya da anlıyorlar; benzer şeyler hissediyorlar, susuyorlar. Deniyorlar deniyorlar, gizliyorlar. Bu çocuk meselesi garip bir mesele, çiftler çocuk sahibi olmak için ne kadar uğraş verdiklerini nedense anlatmaktan hoşlanmıyorlar. Resmen yalan söylüyorlar.

Annem, ablam gibi bütün çocuk doğurmuş kadınlar ise ‘‘Üzülme canım’’ diyorlar, ‘‘Artık her şeyin bir çaresi var.’’

Gözlerini benden kaçırarak ekliyorlar: ‘‘Tıbben.’’

İyice sinirimi bozuyorlar.

Bir de ‘‘Acaba denemekten ipin ucunu mu kaçırıyorsunuz?’’ diyenler çıkıyor.

Çok sevişirsen de olmazmış!

Beni tamamen delirtiyorlar.

Sonunda bir an geliyor ne yalan söyleyeyim usanıyorum, sevişmek dışında her şeyden vaz geçiyorum:

Doktora gitmekten, ona sorular sormaktan, aşılama yöntemini araştırmaktan, kendimi telaşa vermekten, sevgilime hayatı zehir etmekten...

Bu meseleyi rölantiye alıyorum. Rafa kaldırıyorum.

Artık başka bir yaza diyorum...

Ama ben iflah olmaz bir şeyim.

Dakika bir, gol bir!

Acilen kendime başka bir takıntı buluyorum.

Spor!

Bakın, o da çok önemli.

En az bebek kadar.

Hemen Hillside'a başlıyorum, Burçin Hoca'yla tanışıyorum.

Ona açık davranıyorum:

‘‘Benim hayalim fit olmanın ötesi. Ben sizin vücudunuzdan istiyorum!’’

Gülüyor.

‘‘Bir senede sizinkini de yaparız böyle. Ama tabii sürekli gelirseniz...’’ diyor. Gelmez olur muyum?

Madem hamile kalamıyorum...

O zaman sıkı popolu, hafif kaslı, güzel vücutlu bir kadın olurum.

Bunun için uğraşırım.

Allah sizi inandırsın sadece İstanbul'da değil Dubai'de de spor yapıyorum. LPG'ye gidiyorum.

Ben yavaş yavaş kilo da veriyorum, popoma pareyo bağlamadan ortalıkta salınacak hale geliyorum.

Kısa vadeli başka planlar da yapıyorum.

Ekim ayında bir Hindistan sonra bir Yemen...

Binbir Gece Masalları gibi seyahatler hayal ediyorum...

Ve ve ve..

Bacaklarımı duvara dayamaktan tamamen istifa ediyorum.

Bu kadar lafla kafanızı şişirdim, aslında söylemek istediğim bir cümle: Kafama takmaktan vazgeçtiğim anda hamile kaldım!

HAMİŞ: Şimdi kara kara Burçin Hoca'ya şunu soruyorum. ‘‘Sizin vücudunuzdan vazgeçtim. Karnım dışımda diğer taraflarımın benim eski vücuduma benzeyebilmesi için ne yapmam lazım?’’

Ayşe Arman

Dogum Kontrol Haplari

Videomuzda doğum kontrol hapları hakkında bilinmesi gerekenler hakkinda geniz bilgiyi bulabilirsiniz.

Polikistik Over

Asagidaki videomuzda, polikistik over hastaligi nedir, polikistik over nelere sebep olur. bu hastalik ile ilgili genis ve detayli bilgiler bulabileceksiniz.

Erken Dogumun Nedenleri

Asagidaki videomuzda erken doğumun nedenleri hakkinda yararli bilgiler bulabilirsiniz. videomuzda, erken doğum hangi aylari kapsar, erken doğum nedenleri, cogul gebelik ve erken doğum ve diger erken doğum nedenlerini ogrenebilirsiniz.

Hamilelikte ilk 6 Ay

Bebegin anne karnindaki 6 aylik gelisimini hafta hafta anlatan guzel ve yararli bir video.

Hamilelikte ilk 6 ay videomuzu asagidan izleyebilirsiniz. Iyi seyirler.